L-askorbik asit, Beta Glukan, Kara Mürver Ekstresi, Hidroksipropil metil selüloz, Maltodekstrin, Ekinezya Ekstresi, Çinko sülfat, Topaklanmayı önleyici: Yağ asitlerinin magnezyum tuzları.

Yetişkinler için : Tecihen tok karnına günde 1 Kapsül tüketilmesi tavsiye edilir. Tavsiye edilen günlük dozu aşmayın. Takviye edici gıdalar normal beslenmenin yerine geçemez. Hamilelik ve emzirme dönemi ile hastalık veya ilaç kullanılması durumlarında doktorunuza danışın. Çocukların ulaşamayacağı yerde saklayın

Muhafaza şartları: 25°C altındaki oda sıcaklığında, serin ve kuru yerde saklayınız.

 

Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler konusunda bilgi sahibi olmadan önce bağışıklık sistemini yakından tanımak gerekir. Bağışıklık sistemi organlardan, hücrelerden, dokulardan ve proteinlerden oluşur. Tüm bu bileşenler, enfeksiyon veya hastalığa neden olan virüsler, bakteriler ve yabancı cisimler olan patojenlerle savaşan bedensel süreçleri gerçekleştirir. Bağışıklık sistemi bir patojenle temas ettiğinde, bağışıklık tepkisini tetikler. Bağışıklık sistemi, patojenler üzerindeki antijenlere yapışan ve onları öldüren antikorları serbest bırakır. 

Vücudumuzda, öğrenebilme, düşünebilme ve hafızada saklama kapasitesinde iki sistem bulunmaktadır. Bunlardan biri beyin, diğeri de bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi, genetik olarak var olan, atalarımızdan aktarılan bilgilerimizi kullanıp, bir mikroba karşı bu bilgiyi işleyip, daha sonra sadece mikrobun olduğu bölgeye odaklanarak savaşan, yok edinceye kadar yılmadan uğraşan ve bu deneyimini unutmayıp saklayan, her yeni durum için bu tecrübeyi de kullanarak yeni bir yanıt üretebilen bir sistemdir. Geçmişten gelen bilginin saklanmış hali olarak, bir takım refleks yanıtlarımız vardır. Bağışıklık sistemi de beyin gibi bu bilgiyi var olan durum karşısında değerlendirip, sentezleyip, mikroba özel ya da kansere, hastalığa, organ nakline özel yanıtlar üretir. Bu, beyin ve bağışıklık sistemi dışında hiçbir sistemde, hiçbir organda olmayan bir özelliktir

Stres: Uzun süreli yoğun stres dönemleri bağışıklık sistemini etkileyebilir. Stres, beyinde enfeksiyonla mücadele eden T hücrelerinin işlevini bozan kortizol hormonunun üretimini artırıyor ve bu nedenle bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden oluyor. Arkadaşlarınızdan destek almak, önceliklerinizi belirlemek, düzenli egzersiz yapmak ve yoga gibi gevşeme tekniklerini uygulamak strese yardımcı olabilir.

Kötü Beslenme: Doymuş yağ bakımından yüksek olan bir beslenme düzeni diyet bağışıklık sistemini bozar. Aynı zamanda aşırı tuz ve şeker kullanımının da olumsuz etkileri olabilir. Obezite, enfeksiyonla savaşmak için gerekli beyaz kan hücrelerinin sayısını ve işlevini azaltarak bağışıklık sistemini etkilemektedir. Bu nedenle sağlıklı bir bağışıklık sistemi için iyi beslenmenin gerekli olduğu açıktır.

Alkol: Aşırı alkol tüketimi, bağışıklık sisteminin istilacı patojenlere etkisini azaltabilir. Alkol akciğerlerin fonksiyonu bozarak bakteriyel ve viral istilaya daha yatkın hale getirir. Aynı zamanda, bakterilere ve virüslere saldırma ve parçalanma sürecini de bozuyor ve bu da alkol kullanan insanları enfeksiyon için daha yüksek risk altına sokuyor

Uykusuzluk : Uyku yoksunluğu stres gibi vücudun bağışıklık sistemi üzerinde benzer bir etkiye sahiptir. Uyku eksikliği, vücudun bağışıklık sisteminin önemli bir bileşeni olan beyaz kan hücrelerinin normal üretimini bozar.

Sigara : Sigara içmek bağışıklık sisteminiz üzerinde zararlı etkileri olabilecek nikotine maruz kalmanıza neden olur. Nikotin kortizol seviyelerini arttırırken, B hücresi antikor oluşumunu ve T hücrelerinin antijenlere tepkisini azaltıyor.